1984
yılında İstanbul'da dünyaya geldim. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde
mühendislik eğitiminin ardından Koç Üniversitesi'nde başarı bursu ile MBA öğrenimimi
tamamladım. Ardından çeşitli uluslararası firmalarda, Pazarlama departmanında
senelerce çalıştım. Oğlum Can'ın doğumunun ardından ürün müdürü olarak görev
aldığım şirketten ayrılarak, 15 yıldır hayatımda olan fotoğrafa profesyonel
olarak yönelmeye karar verdim.
Son
6 yıldır moda ve lifestyle bloglarımda çektiğim profesyonel fotoğraflarla
birçok marka ile işbirliği yaptım ve sosyal medyada büyük kitlelere ulaştım.
Oğlum Can dünyaya geldikten sonra ise onun fotoğraflarını çekmenin, zamanla
insanın aklından silinebilecek detayları yakalayıp zamanın dışına çıkarmanın
benim için çok daha anlamlı olduğunu gördüm. Kurumsal işimden ayrılarak 15
yıldır tutkuyla sarıldığım fotoğrafa kendimi tamamen adadım. Verdiğim en cesur
ve doğru karar olarak fotoğraf çekmeyi hayatımın sonuna kadar mutlu ve huzurlu
bir şekilde yapacağım meslek olarak edinmeye karar verdim. Kendimi geliştirme aşamasında yenidoğan fotoğrafçılığına dair sayısız digital kaynaktan bilgi edindim, yenidoğan fotoğrafçılığına özel photoshop eğitimi aldım, Mayıs 2017'de dünyaca ünlü yenidoğan fotoğrafçısı Luisa Dunn'ın Londra'daki workshop'una katıldım.
Saf enerjileri ile bana mutluluk ve huzur veren bebekleri kendi
yarattığım konseptlerle fotoğraflayarak hayat boyu saklayacakları kareleri
onlara armağan ediyor olmak ve dünyaya gelen bu güzelliklere kadrajımla
dokunuyor olmak yaşamımı güzelleştiren, her gün yataktan mutlu kalkmamı
sağlayan yegane şeylerin başında geliyor.
Heyecan
duyduğum işi yaparken bir yandan da çekim konseptlerimi daha da ileriye taşıyacak
ve farklılaştıracak yollar aramaya devam ediyor, fotoğraf çekmeyi sadece iş
olarak değil, günlük hayatımın vazgeçilmez ve mutluluk verici bir parçası
olarak görüyorum.
Dehan
Topkara
7
Kasım 1978’de İstanbul’da doğdum.
Kendimi
bildiğim ilk günden beri güzel sanatlara ve özellikle müziğe ilgi duydum.
Ortaokul
yıllarında müzik hayatım başladı. Lise grupları, müzikaller derken kendimi
Kimya Mühendisliği okurken buldum. İstanbul Üniversitesi’ni bitirdikten sonra
ilk müzik albümüm piyasaya çıktı. Evlilik ile birlikte ticaret hayatına girdim
6 sene bilfiil demir çelik ticareti ile uğraştım.
Oğlumuz
Can’ın doğumu eşimle birlikte benim de hayatımın bambaşka bir yöne doğru
gitmesine vesile oldu. 18 yaşından beri hobi olarak ilgilendiğim fotoğraf
sanatını profesyonel hayatımın tam ortasında buldum. Zenit marka analog
makinemle İstanbul sokaklarında slayt fotoğraflar çekmekten Canon dijital
makinelerimizle dünyanın çeşitli noktalarında yarı profesyonel moda blogu
çekimlerimizin bize kazandırdığı tecrübeyi artık güzel ailelerimizin
mutluluklarını yakalamak için büyük bir aşk ile kullanıyoruz.